13 Ekim 2023 Cuma

PORTFÖYÜMÜZÜ NEDEN ÇEŞİTLENDİRMELİYİZ??

 Portföyümüzü Neden Çeşitlendirmeliyiz?

Yatırımcılar riski azaltmak ve getiriyi artırmak için farklı sektörlere, şirketlere ya da varlıklara yatırım yaparlar. Yatırımcılar arasında buna Sepet Yapmak, Sepet Oluşturmak denir ve bir çoğumuz da bu ifadeyi duymuşuzdur.

Yumurtaların hepsini aynı sepete koymayın! Riski azaltmak için her türlü piyasa koşuluna uyum sağlayabilen esnek bir portföy oluşturun.

Çeşitlendirme yapan bir yatırımcının portföyünde yerli hisse senedi, yabancı hisse senedi, fonlar, altın, döviz, eurobondlar, gayrimenkul hatta kripto paralar, gibi farklı enstrümanlar olabilir.

Her yatırım bir miktar risk barındırır. Portföy çeşitlendirme; bu riskin farklı varlıklar arasında dağıtılarak azaltmasına yardımcı olur. Çeşitlendirme sayesinde yatırımcının sermayesi piyasalarda yaşanan olumsuz fiyat hareketlerinden daha az etkilenecektir.

Hisse senetleri ekonomi iyi giderken yüksek getiri sağlarken, tahviller, altın ve döviz ekonomi kötüyken daha istikrarlı kalarak portföyü dengelemede yardımcı olacaktır.

Ben bir değer yatırımcısı olarak, Hisse Senedine yatırım yapma tarafındayım. Fakat ideal bir porföy örneği vermek gerekirse; yüksek getirili (riskli) varlıklar (Hisse Senedi %65), düşük getirili (riskli) varlıklar (Tahvil-Bono, eurobond, altın, döviz ve para piyasası vb. fonlar %35) şeklinde olabilir. Piyasalardaki seyre göre rotasyon yaparak daha fazla getiri kovalanabilir.

Gelelim Hisse Senedi Portföyü için Çeşitlendirme mevzuuna; her yatırımcı yaşı ve gelecek beklentisine göre kendine özgü bir model kurgulamalı. 50’li yaşları geçtiysek daha defansif ve temettü verimi yüksek şirketlerden bir portföy oluşturabiliriz. Genç yaşlarda ise temettü hisselerinin yanında büyüme hisseleri de portföylerde önemli miktarda yer almalı. Çünkü, yeterli büyüklüğe ulaşan dev bir şirketin büyümesi (katlaması) çok zor olacaktır. Fakat küçük sermayeli bir şirketin uygun satış kanallarını yakalayarak, yeni ürünler geliştirerek pazarı domine etmesi ve sonrasında 3-5 hatta 10’a katlaması mümkündür.

Genç yaşlarda yatırıma başladıysak, sektörel çeşitlendirme yaparak kendimize gıda-tarım, sağlık, teknoloji, enerji, demir-çelilk, otomotiv, çimento, beyaz eşya, kimya, GYO, bankacılık-sigorta… sektörlerinden geniş bir portföy yapmalıyız. Böylece bir sektörde olumsuz bir gelişme yaşandığında diğer sektörlerin bu kaybı telafi edebiliriz.

Nadiren keşfedilmemiş küçük bir şirket piyasada sahne alır ve kısa zamanda müthiş bir ivme yakalayarak 10 katı büyüme gösterebilir. Peter Lynch “Borsada Tek Başına” kitabında bunu 10-bagger yani fiyatını 10'a katlayan harika şirketler diye anlatıyor. Okumanızı tavsiye ederim. Geniş bir portföy bize böylesi etkileyici performansa ulaşabilecek şirketleri bulmada yardımcı olacaktır. Sonrasında portföyün genelinin getirisi de ciddi oranda artacaktır.

Aynı zamanda çeşitlendirme yaparak riski de dağıtmış oluyoruz, herhangi bir sektörde meydana gelebilecek olumsuz durumdan korunmuş oluruz. Malum Covid kaynaklı pandemi döneminde tüm dünya kapandı ve hareketlilik durma noktasına geldi. Bundan havacılık-ulaşım, turizm, petrol-kimya, otomotiv, sanayi sektörleri olumsuz etkilendi ve bir çok şirket iflasını açıklamak durumunda kaldı. Bunun yanında sağlık, gıda, tarım, parakendecilik, ve iletişim sektörleri de çok olumlu etkilendiler.

Tabii siz çok şanslı iseniz 3-5 Şirketlik bir portföy ile harika getiriler yakalayabilirsiniz. Fakat ortalama bir yatırımcının bu başarılı sonuçlara imza atması neredeyse imkansızdır. Bunun için sektörel aynı zaman da sahiplik durumunu da göz önünde bulundurarak sepet yapmak bizler için daha iyi sonuçlar verecektir. (Tamamen bir grubun şirketlerinden portföy yapmayın)

Duymuşsunuzdur sektörlerde bir döngüsellik vardır; otomotiv, demir-çelik, hava yolları, Petro-kimya gibi sektörler ekonomik durgunluk dönemlerinde karlılıkları düşerek olumsuz etkilenir. Ekonomi canlandığında ise ciro ve karlılık patlamasıyla gayet olumlu performans sergilerler.

Gıda-tarım, sağlık, savunma gibi sektörler ise döngüden uzak her zaman ihtiyaç ve aktivitenin yer aldığı sektörlerdir. Yeterli sektörel çeşitlilik olmayınca kendimizi üç-beş döngüsel şirketin arasında bulabiliriz. Döngünün pozitif tarafını yakaladıysak sorun yok keyfini çıkarın. Ama aksi durumda uzun yıllar boyunca; çoğunluk para kazanıp, portföylerini katlarken, biz öylece bakakalırız. Bu durumu ise kimse kabullenmek istemez!

Birde temettü açısından duruma bakalım, siz gelecek planlamanızı şirketlerin size verecek olduğu temettüler üzerine kurdunuz. Portföydeki şirketlerin bir kaçı ise bu sene temettü dağıtmayacağız dedi, bu gayet olası bir durum ve bizim hesap şaştı… Çeşitlendirme yaparak oluşabilecek böyle bir riski de en aza indirmiş oluruz.

Sepette çok şirket olunca ortalama bir getiriye razı olunur, genel kabul görmüş tez bu yönde olmasına rağmen, ben o 10’luk şirketleri yakalama tarafındayım.

Çok Şirketin takibi ve yönetilmesi zor olur deniyor, gerekli ilgi ve vaktiniz yoksa zaten doğrudan fon piyasasına yatırım yapmak daha akıllıca olacaktır. Bu konuya hiç girmiyorum bile.

Tek bir şirketten portföy yapanlar var, işler iyi giderse büyüleyici bir performans sağlanabilir, yaaa olumsuz bir durumda ne olacak? sermayemiz hızla eriyecektir. Buna da dikkat edelim.

Çeşitlendirme yaparak portföyümüzün oynaklığı azalacak ve daha dengeli hale gelecektir. Bunu örneklemeler yaparak anlatmaya çalıştım, haliyle olumsuz piyasa koşullarında kayıplarımız daha az olacaktır. Birde şu 10 bagger Şirketlerden yakalarsak, harika getiri oranlarına ulaşmış oluruz. Bunun için ben çeşitlendirme ve çok şirketli portföy tarafındayım. Sizlerde kendi yatırımcı kimliğiniz ile portföyünüzü şekillendirin, bir planınız, stratejiniz olsun ve portföyünüzü buna göre yönetin. Netice itibariyle kazanan strateji her zaman haklıdır.

Herkese bereketli, bol kazançlar dilerim…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder